cyberpunk

Sayfalar

  • sinema
  • edebiyat
  • müzik
  • moda
  • makale
  • kritik

moda

Fütüristik kıyafetler ve bunların içinde cyberpunk öğelerden izler taşıyan tasarımları inceleyebileceğiniz bazı site linkleri ve örnek fotoğraflar :
http://www.cyberdog.net/
http://www.cy-x.com/
http://www.cryoflesh.com/FemPants.html
http://www.alienskin.co.uk/
http://www.futurstate.com/article.cfm
http://www.nervedamagedesigns.com/
http://www.plastikwrap.com/
http://www.psymbiote.org/cyfash/2005/
http://www.fotus.com/index.html
http://www.x-tra-x.de/english/index-2.html
http://project.cyberpunk.ru/ckx/cpfashion/crowl.html
http://terapiadeidentidad.blogspot.com/2009/02/blog-post.html






 

























































































































































Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ana Sayfa
Kaydol: Kayıtlar (Atom)

CYBERPUNK MANİFESTO

CYBERPUNK MANİFESTO

Biz Elektronik Beyinler bir grup özgür düşünceli isyancılarız. Siberpunklar. Biz siber uzayda yaşıyoruz, biz her yerdeyiz, biz sınır tanımıyoruz. Bu bizim manifestomuz. Siberpunkların manifestosu.


SİBERPUNK

Biz farklı olanlarız. Bilgi okyanusunda yüzen teknik fareleriz.


Biz sınıfın en arka köşesinde son sırada oturan göze çarpmayan küçük çocuklarız.


Biz herkesin garip gördüğü gençleriz.


Biz bilgisayar sistemlerini hackleyerek, gidebileceğimiz en son noktayı araştıran öğrencileriz.


Biz, parktaki bankta, dizinde bilgisayarıyla oturarak en son sanal gerçekliği programlayan yetişkinleriz.


Bizimki elektroniklerle doldurulmuş bir garajdır. Masanın köşesindeki lehim aleti ve yanındaki parçalanmış radyo da bizimdir. Bizimki bilgisayarlar, homurdayan yazıcılar ve bipleyen modemlerle dolu bir mahzendir.


Bizler gerçeği diğerlerinden farklı görenleriz. Bakış açımız sıradan insanların görebileceklerinden fazlasını gösterir. Onlar sadece dışarıda ne olduğunu görüyor fakat biz içeriyi de görüyoruz. Bizler, hayalperestlerin gözlüklerine sahip gerçekçileriz.


Bizler komşuları tarafından neredeyse tanınmayan garip insanlarız. İnsanlar bilgisayardan önce her geçen gün oturup nette bir şey ararken kendi düşüncelerine boyun eğiyordu. Bizler çok fazla dışarı çıkmayız sadece bazen yakındaki radyo kulübesine gitmek ya da sahip olduğumuz bir kaç arkadaşımızla sıradan bar buluşmaları yapmak ya da müşteri ile buluşmak ya da arka caddedeki eczacıya gitmek için çıkarız… ya da sadece kısa bir yürüyüş için.


Bizim çok fazla arkadaşımız yok, sadece partilere gittiğimiz bir kaç arkadaşımız var. Tanıdığımız diğer herkes net üzerinde tanıdığımız insanlar. Gerçek arkadaşlarımız orada, kablonun diğer ucunda. Biz onları favori IRC kanalından, haber gruplarından, takıldığımız sistemlerden tanıyoruz.


Biz diğer insanların hakkımızda ne düşündüğünü umursamayanlarız, nasıl göründüğümüz ya da insanların bizim arkamızdan neler konuştukları umurumuzda değil.



11/ Büyük bir çoğunluğumuz kaçınılmaz bir şekilde iletişim kurduğumuz bir kaç kişi dışında herkes tarafından tanınmayıp saklanarak yaşamayı seviyor.
12/ Diğerleri reklamı, şöhreti sever. Hepsi underground dünyada tanınırlar. İsimleri orada sıkça duyulur. Fakat biz bir tek şey altında birleştik – biz siberpunklarız.
13/ Toplum bizi anlamıyor, biz bilgiden ve özgür düşünceden uzak yaşayan sıradan insanların gözlerinde “garip” ve “çılgın” insanlarız. toplum bizim düşünce yapımızı reddediyor – toplum, yaşam, düşünce ve nefes alma sadece ve sadece bir yolla – bir klişe.
14/ Biz özgür insanlar gibi düşündüğümüz için bizi reddediyorlar ve özgür düşünce yasaklanmış.
15/ Siberpunk dış görünüme sahiptir, hareketsizdir. Siberpunklar sıradan ve olmayan kişilerce tanınanlardan başlayıp artist-teknomanyaklara, müzisyenlere, elektronik müzik yapanlara kadar uzanan insanlardır.
16/ Siberpunk artık bir edebiyat türü değil, sıradan bir altkültür hiç değil. Siberpunk tek başına yeni bir kültür, yeni çağın yavrusu. Bizim genel ilgilerimizi ve görüşlerimizi birleştiren bir kültür. Biz bir birimiz. Biz siberpunklarız.

II. Toplum

1/ Etrafımızı çevreleyen toplum, herşeyi ver herkesi yavaşça kendine çeken gelenekçi yaklaşımla içerisinde tıkalı kalmıştır.
2/ Bununla beraber bazıları bu yaklaşımı reddetmektedirler, hasta bir toplum içerisinde yaşadığımız açıkça bellidir. Devletler tarafından reform olarak belirtilen adepte edilmiş yaklaşımların hiçbir etkisi olmamaktadır. Ancak, genel reform gerçekleştiğinde bu hareketler ileriye dönük küçük adımlar olarak düşünülecektir.
3/ İnsanların korkusu yeni ve bilinmeyendir. İnsanlar eskiyi, bilineni ve tecrübe edilmiş doğruları tercih ederler. Yeniliklerin kendilerine getireceklerinden ve sahip olduklarını kaybetmekten korkarlar.
4/ Onların korkuları tanımlanmış devrimlere – düşmana – yeni fikirlere ve onların silahlarına karşı çok güçlüdür.
5/ İnsanlar bu korkularını geride bırakmalı ve ileriye devam etmelidirler. Gelecekten daha fazla getiri elde etmek varken geçmişte kalmanın hiçbir anlamı yoktur. Yapılan her şey iyice düşünülmeli, yeniliğe açık, düşünceleri, fikirleri ve sözcükleri özgür bırakan bir yaklaşım içerisinde olmalıdırlar.
6/ Yüzyıllarca, her bir jenerasyon yeni paterni benimsemiştir. Ideal olan herkes tarafından takip edilmiştir. Tekilcilik unutulmuştur. İnsanlar aynı yönde düşünmüşler, çocukluklarında ve eğitim hayatlarında dayatılan klişeleri benimsemişlerdir. Herhangi biri alışılmışlığa karşı geldiği zaman, cezanlandırılmış ve kötü örnek olarak gösterilmiştir. “Fikirlerini ifade edersen ve öğretmenine karşı gelirsen, başına ne geleceği gösterilmiştir”.
7/ Toplumumuz iyileşmesi gereken bir hastadır ve şifa sistemin değişmesidir…

III. Sistem

1/ Yüzlerce yıllık eskimiş sistemin günümüzde savunalacak bir tarafı kalmamıştır. Sistem doğumundan beri hiç değişmemiştir.
2/ Sistem yanlıştır.
3/ Sistem kendi doğrularını kural olarak bizlere göstermektedir. Devlet körü körüne takip edilmesine ihtiyaç duymaktadır. Bu sebeple bizler informasyonal bir elips içerisinde yaşamaktayız. İnsanlar devletten sağladıkları bilginin doğru ya da yanlış mı olduklarını ayırt edememektedirler. Herhangi bir yalan doğru olarak kabul görebilir ve doğru herşeyden daha önemlidir. Dolayısıyla, liderler yalanları kontrol eder ve sıradan insanların gerçek doğrunun ne olduğu hakkında bir fikirleri yoktur, devleti körü körüne takip eder ve güvenirler.
4/ Bizler enformasyonun özgürlüğü için savaş vermekteyiz. Basın ve konuşma özgürlüğü için mücadele etmekteyiz. Sistem tarafından hiçbir baskıya uğramadan fikirlerimizi özgürce ifade etmenin gereğine inanmaktayız.
5/ En demokratik ve gelişmiş ülkelerde bile sistem bir çok yanlış bilgiyle donatılmıştır. Bu gerçeklik, konuşma özgürlüğü sağladığını belirten ülkeler için dahi geçerlidir. Yanlış bilgilendirme bu ülkelerin çok iyi kullandıkları bir silahtır.
6/ İnternet bizlere enformasyonları özgürce paylaşmamıza hiçbir bilgi limiti veya sınırı olmaksızın yardımcı olmaktadır.
7/ Bize ait olan sizin, size ait olan bizimdir.
8/ Herkes hiçbir yasak olmaksızın enformasyon paylaşabilir.
9/ Enformasyonun şifrelenmesi bizim silahımızdır. Böylece, devrimci kelimeler kesintiye uğramadan dağıtılabilir ve devlet sadece bunları tahmin etmekle yetinmek zorundadır.
10/ İnternet bizim imparatorluğumuz, bizlerde internet içerisindeki krallarız.
11/ Kanunlar. Dünya değişmektedir, fakat kanunlar aynı kalmaktadır. Sistem değişmemekte sadece bazı detaylar zaman içerisinde yeniden şekillenmektedir. Fakat bütün konsept aynı kalmaktadır.
12/ Biz yeni kanunlara ihtiyaç duymaktayız. Bizim zamanımıza uyan, dünyanın bizim etrafımızda döndüğü yeni kanunlara ihtiyaç duyulmaktadır. Geçmişe dayalı kanunların bir hükmü kalmamıştır. Günümüzde oluşturulmuş, geleceğe uyacak yeni kanunlar gerekmektedir.
13/ Kanunlar bizden uzak durmaktadırlar. Kanunlar ciddi bir şekilde revizyona ihtiyaç duymaktadırlar.

IV. Vizyon

1/ Bazı insanlar küresel olarak dünyada nelerin olduğunu pek önemsemiyorlar. Sadece kendi küçük dünyalarını önemsemektedirler.
2/ Bu insanlar sadece karanlık bir gelecek görebilirler, onlar için hayat, şu an yaşadıkları hayattır.
3/ Başkaları küresel ilişkiler hakkında endişe duymaktadır. Herşeyle, gelecek perspektifi, dünya çapında nelerin olduğuyla ilgililer.
4/ They have a more optimistic view. To them the future is cleaner and more beautiful, for they can see into it and they see a more mature man, a wiser world.
5/ Şu anda tam ortasındayız herşeyin. Bugün ve yarın ne olacağı ile ilgileniyoruz.
6/ İnternet gün geçtikçe daha da büyümektedir.
7/ Yakında tüm dünyadaki herşey internet tarafından yutulacaktır: askeri sistemlerden evdeki bilgisayarlara kadar.
8/ Fakat internet anarşi yuvasıdır.
9/ Kontrol edilmez ve bu onun gücüdür.
10/ Her insan internette bağımlı olacaktır.
11/ Sonsuz sıfırlar ve birlerin içinde hapsolmuş şekilde tüm enformasyon orada olacaktır.
12/ Kim interneti, enformasyonu kontrol ediyor.
13/ We will live in a mixture of past and present.
14/ Kötülük insandan gelir, ve iyilik teknolojiden gelir.
15/ Küçük insanı internet kontrol edecektir, ama biz interneti kontrol edeceğiz.
16/ Kontrol edemiyorsanız, kontrol edilirsiniz.
17/ Enformasyon güçtür!

V. Neredeyiz

1/ Neredeyiz biz ?
2/ Nefretin bir silah, özgürlüğün bir rüya olduğu hasta bir dünyada yaşıyoruz.
3/ Dünya çok yavaş gelişiyor. Bir siberpunk için etrafına bakınca insanların ne kadar yanlış geliştiklerini görerek, gelişmemiş bir dünyada yaşamak çok zordur.
4/ İleri gittikçe bizi yine geri çekiyorlar. Toplum bizi sindiriyor. Evet, düşüncenin özgürlüğünü okullarında ve üniversitelerindeki zalim eğitim ile sindiriyor. Kendi bakış açılarını çocuklara dayatmaktadırlar, ve her farklı görüş açıklama teşebbüsünde reddeder, cezalandırır.
5/ Çocuklarımız bu eski hala değişmemiş sistemin içinde yetişmekte eğitilmektedir. Öyle bir sistem ki kurallara tam itaati emreder, düşüncenin özgürlüğüne toleransı yoktur…
6/ Eğer insanlar sürünmekten vazgeçip gerekli sıçramaya yapabilirse, şu ankinden ne kadar farklı bir dünyda ne şekilde yaşayabiliriz.
7/ Bu dünyada yaşamak öyle zor ki Siberpunk.
8/ Eğer zaman durdurulmuş olsaydı.
9/ Biz doğru yerde fakat yanlış zamanda yaşayacaktık.
10/ Herşey o kadar sıradan ki, insanların fiiliyatları bile aynı… Sanki toplum geçmişte yaşama zorunluluğu hissediyor.
11/ Bazıları, kendi dünyalarını bulmak için gayret gösterecek, Siberpunk dünyasını bulup kendi dünyalarını inşa edeceklerdir. Kendi düşünceleri üzerine inşa edilmiş bu dünya gerçekliği değiştirmekte ve sanal bir dünya oluşturmaktadır. Düşünce, gerçeklik üzerinedir.
12/ Diğerleri basitçe dünyayı olduğu gibi kabul etmişlerdir. Onlar yaşamlarına, sevmeseler bile aynı şekilde devam ederler. Başka bir seçenekleri olmamalarına rağmen dünyanın içinde bulunduğu boşluktan çıkacağına ve ileri gideceğine inanırlar.
13/ Bizler bu durumu değiştirmek için çabalıyoruz. Biz dünyayı kendi ihtiyaçlarımız ve görüşlerimiz doğrultusunda yeniden düzenlemeye çalışıyoruz. Bu yaklaşıma uyan herşeyi maksimum şekilde kullanmayı, uymayanları ise red etmeyi amaçlıyoruz. Bu dünya içerisinde bütün zorluklara rağmen “Siberpunk” lar gibi yaşıyoruz. Toplum bizimle savaşırsa bizde onlarla savaşmak zorundayız.
14/ Biz dünyamızı siber uzay içerisine inşa ettik.
15/ Sıfır’lar ve bir’ler arasına, enformasyon bitleri arasına.
16/ Biz kendi toplumumuz oluşturduk ve bu toplum siberpunklardır…

Birleşin! Haklarınız için savaşın!

Christian A. Kirtchev
Şubat 14, 1997

CYBERPUNK

CYBERPUNK

Bruce Bethke’nin 1980 yılında yazdığı “cyberpunk” isimli öyküsü bu kültürün hangi isimle anılacağını belirlemiştir. Ancak türün isim babası olmasına rağmen “cyberpunk kültürü”nün hareket noktasının aslen “Neuromancer” romanıyla William Gibson’a ait olduğunu söylemektedir. Bethke’nin de belirttiği üzere Gibson “siberuzay”, “matris” ve “sanal gerçeklik” gibi kavramları ilk kez ayrıntılı olarak tarif eden kişidir. Önceleri “cyberpunk” terimi sadece genç, teknolojik hünerleri olan, etik tanımları olmayan, bilgisayar aracılığıyla vandal ve suça meyilli karakterler için kullanılırken, artık bir alt-kültür olarak insanları etkilemekte ve zaman içerisinde nereye gideceği kestirilemeyen bir olgudur. Sibernetik bilimi ve punk alt-kültürü “cyberpunk” kavramının teknoloji ve bireysellik olan iki temel noktasını belirleyen etkenlerdir. Makineler aracılığıyla gerçekleştirilen bir isyan hareketi olarak da görülebilecek “cyberpunk” hareketi ileri teknoloji içerisinde ve düşük yaşam seviyesinde yaşanır. İnsan ve hayvanlar arasındaki genetik karışımlara makinelerin de entegre olmasıyla kurgulanan gelişmiş teknoloji içerisinde varoluşun bilinmezliği haykırırken dehşet içinde bir “antiütopya” ya doğru yol alınmaktadır. Cyberpunk sözcüğünün yaygın biçimde kullanılması aynı zamanda antolojist olan ve bir dönem "Isaac Asimov's ScienceFiction Magazine"de editörlük yapan Gardner Dozois’un 30 Aralık 1984'te “Washington Post” gazetesinde yayınlanan “Seksenlerde Bilimkurgu (SF in the Eighties)” adlı makalesinde William Gibson, Bruce Sterling, Levvis Shiner, Pat Cadigan ve Greg Bear'dan oluşan bir grup bilimkurgu yazarını "cyberpunk’lar" şeklinde tanıtmasıyla gerçekleşmiştir. 80’lerde bir bilim-kurgu olarak tasarlanan “cyberpunk öğeler” günümüzde gerçeğe doğru genişleme gösterirken “cyberpunk hareketi” de doğru orantılı biçimde yayılım göstermektedir. Edebiyatla başlayan “cyberpunk hareketi” her ne kadar sinema tarihi boyunca içerisinde “cyberpunk öğeler” barındıran filmler mevcut ise de yine 80’lerle birlikte “cyberpunk edebiyatı” nın ardılı olarak kendini göstermeye başlamıştır. Bütün bunların içerisinde özellikle Japon manga ve animelerinin yeri de yadsınamaz ölçüde önem arz etmektedir. 80’lerin “cyberpunk kültürü” içerisinde önemli bir yeri vardır. Çünkü cyberpunk öğelerin çoğu o yıllarda görünür olmaya başlamışlardır. Çok uluslu şirketler kişisel bilgisayarlar, internet nüfus artışları ve alt-kültürlerin oluşması yoğun enformasyona maruz kalmaya iyice yaklaşılması gibi. Cyberpunk kurgular genellikle kokuşmuşluğunu hissettiren grotesk mekânlarda çokuluslu şirketler, ileri teknoloji ürünü yapay zekalar gibi şeytani iktidarların karşısında hiçbir ideoloji tanımadan yalnızca kişisel değerlerinin ve yahut çıkarlarının etkisiyle kuralsızca mücadele veren tuhaf ayrıksı özellikleriyle fark edilen alt-kültür temsilcilerinin sanal gerçekliğin ön plana çıktığı distopik maceralarıyla bezenirler.

Blog Arşivi

  • Mart (1)
  • Ekim (38)
  • Eylül (71)

Bu Blogda Ara

johnny mnemonic (1) neuromancer (1) siber uzay (1)

BEN

Fotoğrafım
EREN GÖK
cyberpunk sinema ve kültürüne dair bir internet arşividir
Profilimin tamamını görüntüle

İzleyiciler

Blogger tarafından desteklenmektedir.